“ALTAY BENİM YUVAM”

* Orhan Üstündağ’ı yakından tanıyabilir miyiz?
– 01.02.1967 Kastamonu Çatalzeytin doğumluyum. İlk orta ve lise tahsilimi babamın Karabük Demir Çelik fabrikasında çalışmasından dolayı Karabük’te yaptım. 3 Kardeşin en büyüğüyüm.

* Futbola ne zaman ve hangi takımda başladınız?
– Futbola 1983 yılında D.Ç Karabükspor bugünkü adıyla Kardemir Karabükspor’da başladım. 1985 yılında profesyonel imzayı attım.

* Futbolcu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
– Hiç düşünmedim. Babamda futbol hastası olduğu için kendimi bildim bileli futbolla yatıp futbolla kalktım. Futbolcu olmasaydım Trakya Üniversitesi İşletme Fakültesini kazanmıştım herhalde ya bankacı, yada muhasebeci olurdum.

* Futbolculuğunuzun ilk yıllarında beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?
– Çok seyredemesekte çünkü TV olmadığı için hatırladığım kadarıyla Fenerbahçeli Alparslan Eratlı, yabancı oyuncu olarakta Hollandalı Kuman diyebilirim.

* Unutulmaz bir isim olmanızda emeği geçmiş olan başlıca isimler kimlerdi?
– Başta genç takımlarda hocam olan Çetin Güney, profesyonel anlamda mekânı cennet olsun Ergun Kantarcı hocalarım.

* 332 Lig maçı ve neredeyse bütün sezon oynama başarınızı neye borçlusunuz?
– Fizik olarak kendime iyi bakmam, düzenli hayat mesleğimi çok sevmem, hatta daha ötesi mesleğime âşık olmam yeterlidir sanırım.

* Oynadığınız dönemlerde atmış olduğunuz 12 golden en çok hangilerini beğendiniz?
– Altay’a geldiğim ilk yılımda (1999) Malatyaspor’a 90 artıda attığım kafa golü. Yine 90. dakikada Samsunspor’a uçarak attığım kafa golüm. (Gerçi her golüm güzeldi.)

* 71 Sarı, 5’te kırmızı kart gören biri olarak bu kart sayınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Futbolcu olarak tatlı-sert oynayan bir futbolcuydum. Mevkim gereği normaldir diye düşünüyorum. Şunu da belirteyim futbola santrafor olarak başladım. Rahmetli Ergun Kantarcı hocamız top tekniğimin iyi olmasından dolayı beni stoper yaptı. Allah razı olsun ekmeğimizi stoper olarak yedik.

* Kariyeriniz boyunca sizi en çok üzen ve mutlu eden gelişmeler neler oldu?
– Altay’a geldiğim ilk sezonda küme düşmemiz üzüntü vericiydi ama hemen bir sezon sonra mükemmel bir kadro ve yönetimle istatistikleri alt üst ederek şampiyon olmamızda en büyük sevincimiz oldu. Birde meşhur Diyarbakır faciasıyla şampiyonluğu kaçırmamız hem benim için hem de camiamız için yıkıcı oldu.

* Altay’a gelmiş Teknik Direktörlerden en çok hangisini beğendiniz?
– Çok hocayla çalıştım isim vermem doğru olmaz ama Milorad Mitroviç bende iz bıraktı.

* Olsa yine yaparım dediğiniz şeyler nelerdir?
– Şampiyonluğu kaçırdığımız (Diyarbakır ve Göztepe’nin şampiyon olduğu) sezon her türlü zorluğa rağmen mükemmel olan takımımız için verdiğim mücadeleden dolayı aforoz edilmem o zamanın başkan ve yönetimine karşı yine aynı tavrı ve duruşu sergilerdim. Çünkü bizim takım hakareti değil, alkışı hak eden bir takımdı. Belki kulübümde hocalık, idari menajerlik imkanlarını teptim ama asla pişman değilim. Yine olsa yine aynı duruşu sergilerdim çünkü o takımın kaptanı bendim. Bu konuda da asla mütevazi olamayacağım.

* Birlikte oynadığınız ve beğendiğiniz isimlerden bir 11 oluşturur musunuz?
– Hayda en zor soru. Beni arkadaşlarımla aramı bozacaksın valla. Pas geçme hakkım var mı? Yine de aklıma gelenlerden yapmaya çalışayım. İsmini saymadıklarım kırılmaz inşallah. Kalede her ne kadar takılsam da Şanver ile başlayalım bu 11’e. Şanver Göymen, Toprak Kırtoğlu, Cengiz Atilla, Yuriy Shelepnytskyi, Tahir Karapınar, Yüksel Kepoğlu, IlianIliev, Ahmet Akuygur, Ümit Birol, Ramazan Torunoğlu, Fatih Tekke. 

* Altay’da aralıksız olarak 12 sezon forma giymiş biri olarak buradaki kalıcılığınızı neye borçlusunuz?
– Çok transfer tekliflerimi almama rağmen (3 büyüklerde dahil) bu camiayı ve İzmir’i çok sevmem. Camianın da beni çok sevmesi benimde her sezon yeni transfer gibi işimi iyi yapmak için çok çalışmam diyebilirim. Yani kısaca kanımız uyuştu ALTAY camiasıyla.

* Neredeyse her sezon ful oynayan Orhan Üstündağ’ı dört büyüklerden birinde görmeyi hep ümit ettik. Size gelen herhangi bir teklif oldu mu?
– Tatbiki de. İlk geldiğim sezon Beşiktaş kulübü ile kulübümüz anlaşamadılar. 1993 Yılında ise bizzat Fenerbahçe Kulübü Başkanı rahmetli Hasan Özaydın zamanında (Josef Vengloş hocanın olduğu zaman) uzun süre konuşmamıza rağmen (bu arada benim lise yıllığında en büyük hayalim futbolcu olmak ve FB’de futbol oynamak yazar) fakat mukavelem bitmesine rağmen (o zamanlarsa mukavele bitse bile bonservis ücreti belirleniyor, 5’te birine kulübünde kalıyordun) rahmetli Hasan Başkan 2.5 milyar bonservis parasını istediğin şekilde hallet sana toplamda 4 milyar veriyoruz demişti. Dışarıda da Emre Aşık 18 yaşında bekliyordu. Ben imzalamış olsaydım o Fenerli olamayacaktı. Ben ise 4 yıl Altay kulübünde futbol oynadım ve bir Allaha ısmarladık demeden olmaz dedim. Buradan çıkarsan Emre Aşık ile imzalıyoruz dediler, bende hayırlısıysa olsun dedim. Tabii ki de ben çıktım Emre Aşık imzaladı ve bende kulübümde kaldım. Bu kadar detaylı ilk defa anlatıyorum.

* Siz hangi büyük takımda forma giymek isterdiniz?
– Altay’da büyük kulüp ama bir önceki soruda da söyledim çocukluk hayallerim Fenerbahçe idi.

* Futbolculuğunuz boyunca keşkeleriniz neler oldu?
– Keşke profesyonelce düşünseydim. İyi niyetimizi kullanan çok idarecilerimiz oldu.

* Altay’da en çok beğendiğiniz Başkan ve yöneticiler kimlerdi?
– Efsane başkanlar vardı rahmetli Rıdvan Burteçin, rahmetli Esin Özgener ve Nafiz Zorlu. Ben Nafiz Zorlu başkanımı ayrı bir yere koyarım.

* Atatürkçü sporculardan birisiniz. Atatürk sevginizi perçinleyen etkenler nelerdir?
– Biz aileden okuduğum ilkokul, ortaokul ve Karabük Demir Çelik lisesinden atalarımızdan öğrendik.

* Orhan Üstündağ’ı Milli takımdan uzak tutan nedenler nelerdi? Yoksa büyük bir takımda oynamamak mı?
– Kesinlikle. 2. Ligde oynarken 1991 yılında İzmir’deki 1-O’lık İngiltere maçının kadrosunda (Sepp Piontek zamanı) 2. ligden Milli takıma çağrılan ben ve Ümit Birol’du. Kesinlikle İstanbul’a gitseydim Milli takım kapıları açılırdı diye düşünüyorum. Bu konuda da mütevazi olamayacağım.

* Yönetimlerini beğendiğiniz hakemler kimlerdi?
– İhsan Türe-Yüksel Okçuoğlu

* Altay, Orhan Üstündağ için ne ifade ediyor?
– 3. Evladım gibi.

* Saha içindeki ile saha dışındaki Orhan Üstündağ arasında ne gibi farklılıklar vardı?
– Çok. Sahada işimiz gereği sert mizaçlı görünüyor olabilir sonradan tanıyan insanlar sahadaki Orhan gibi değilsin derler, çünkü pozitif enerjili gülmeyi, espriyi, şakayı seven bir yapım var.

* Futbola veda ettikten sonra neler yaptınız ve şimdilerde nelerle uğraşmaktasınız?
– Futboldan başka bir şeyden anlamıyoruz. Antrenör diplomamız var ama bu düzene aykırı adamım galiba. Çok çalışma şansım olmadı. Bu düzende 3 maymunu oynamak lazım oda bende yok. Halimden şikâyetim yok ama dik durmaya devam.

* Siyasetin bu denli futbolun içine sinmiş olması hakkında neler söylemek istersiniz?
– Çok konuşursam RTÜK devreye girer. Karabükspor’daki görevimden ayrılışım gibi siyaset futbolun dibine kadar girmiş. Futbolumuzun da hali ortada daha fazla konuşmayayım.

* Size göre en başarılı TFF ve MHK Başkanları kimlerdir?
– Ben görmedim!

* Milli takımımızın ve kulüplerimizin Avrupa’daki başarısızlığını neye bağlıyorsunuz?
– Liyakat ve sistemi yok sayıp adamcılık ve biat kültürüyle sonucun farklı olmasını bekleyemezsiniz.

* Ülke futbolumuzun altyapı eğitimlerini yeterli buluyor musunuz?
– Sadece adı altyapı. Angarya olarak gördüğümüz sürece kulüplerimiz borç batağından çıkamazlar.

* Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
– Röportaj için çok teşekkür ediyorum, hatırlanmak ve unutulmamış olmak gerçekten çok güzel. Futboldan siyasetin eli çekilmediği sürece kalıcı başarılar elde edemezsiniz. Liyakati yok sayıp adamcılığı ön plana alırsanız durum böyle olur. Bu ülkede futboldaki rantı paylaşamayanların Türk futboluna zerre kadar faydalarının olmadığını görüyoruz. Daha fazlasını da söylemek istemiyorum. Değerli okurlarınıza ve selam ve saygılarımı iletiyorum.

TEŞEKKÜRLERİMİZLE…
Cumhuriyet Halk Partisi Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesi temsilcisi ve aynı zamanda Küçükçekmece / İkitelli Batman Kozluklular Derneği Siyasi Partilerden Sorumlu Başkanvekili olan Doğan Şahin Örnek dostuma, Tele-Röportajımıza verdiği destekten ötürü kendisine teşekkür eder, başarılı çalışmalarının devamını dilerim.