Konunun detaylarına girmeden kritiklere geçiyorum
İsveç ve Hollanda’da Haçlı zihniyetli iki insan müsveddesi yüce kitabımıza saygısızlık yaptı, biri yaktı, diğeri yırttı. Peki, durduk yere bunu neden yaptılar ve zamanlama bize neyi gösteriyor ve de bunun Yunanistan ve Ukrayna ile bir ilgisi var mı?
Uzun süredir Batı, kendi medeniyetinin kökeni olarak Yunanı görüyor ve bu yüzden de kolluyor. Medeniyetlerine kök aramalarını ve emperyal geçmişlerini Yunanistan ile taçlandırmaları zerre kadar umurumuzda değil. Ama bu yüzden Türkiye’nin sınırlarını ihlal etmesi ve Ege’de kabadayılık taslamasına rağmen Batı koalisyonu tarafından sempati ile karşılanması umurumuzdadır.
Bir NATO ülkesi olarak Türkiye, bir başka NATO üyesi ülke tarafından taciz edilmekte ve savaş uçaklarımız “kilit atılaraktan” tehdit edilmektedir.
Amaç ne?
Tıpkı Rusya’yı çektikleri bataklığın bir aynısını da Türkiye’ye uygulamak. Rusya normalde 48 saatte Ukrayna ordusunu imha edebilirdi, bunu ben söylemiyorum, konusunda uzman askerler söylüyordu. Ama halen savaşıyorlar. Çünkü yeni savaş konseptinde bilinmeyen bir strateji devreye sokuldu ve Rusya şimdi Ukrayna ile değil, Dünya ile savaşıyor. Başını Amerika Birleşik Devletlerinin çektiği küresel aktörler her türlü ekipmanı ve savaş uzmanını Ukrayna’ya hibe etmekte, böylelikle savaş uzadıkça Rusya ekonomisi ve insan kaynağı bir Kara Delik misali yok edilmekte.
Bu savaşta az buçuk İran ve belki Çin Rusya’ya sınırlı destek verirken geri kalan ülkeler komedyen Zelensky’i desteklemekte, Rusya ise bir taraftan yedekleri askere çağırırken öte taraftan da elindeki en büyük kozu, yani doğalgazı durdurmak ve Avrupa’yı soğuktan donmaya ve dahası ağır sanayinin en büyük girdisi olan enerjiyi kısmakla tehdit etmekte. Seçkin birliklerden oluşan Wagner her ne kadar etkili olsa da Rusya şu an bir çıkmaza doğru hızla sürüklenmekte.
Gelelim konunun biz ile ilgili tarafına:
Ukrayna nasıl ki gaza geldi, bir yenisini de Yunan üzerinden bize yapmaya çalışıyorlar. Kara sınırımıza yakın adalar adeta cephaneliğe dönüştürüldü Yunanistan tarafından. Bu hazırlık neden? Çünkü Türkiye bölgesel ve küresel aktör oldu. Silah üretiyor ve ihraç ediyor. Bu silahlar sınırları ve rejimleri etkiliyor. Bu durum emperyalistlerin işine gelmiyor
Hafter güçlerine karşı kullanılan SİHA ve İHA’lar sayesinde Libya stabil durumda.
Suriye’de Batılı güçlerin istememesine rağmen Türkiye aktif
Azerbaycan ve Ermenistan savaşında (yada çatışması) ülkemizden alınan SİHA ve İHA’lar sayesinde Ermenistan tankları enkaza döndü ve hemen barış görüşmelerine geçildi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalardan dolayı kapanan tahıl koridoru ülkemiz sayesinde tekrar açıldı
Başta Suriye ve Afganistan olmak üzere milyonlar Avrupa’ya Türkiye üzerinden geçmekte, Avrupa bu yüzden Türkiye’ye önem atfetmekte. Ancak sorumluluklarını yerine getirmediklerinde de Cumhurbaşkanımız tarafından Açık Kapı ile tehdit edilmekte.
Bu yüzden Fransa Cumhurbaşkanı bile Türkiye için “Rusya ve Ukrayna savaşında son sözü söyleme, arabuluculuğu yapma liderliğini Türkiye’ye mi vereceğiz” demişti.
Türkiye’nin bu hızlı yükselişi, dünyaya sattığı savaş makineleriyle sınırları ve rejimlere etkilediği bir dönemde Türkiye’nin bu Önlenemez Yükselişini baltalamak adına Yunanistan’ı gaza getiriyorlar. Rusya’ya karşı Ukrayna’yı destekledikleri gibi Türkiye’ye karşı da Yunanistan’ı destekleyecekler. Türkiye’nin ekonomisini ve dahası huzurunu bir şekilde bozacaklar ki hinterlandını bu kadar geniş ve sağlam tutamasın.
Gelelim kutsallarımıza yapılan saldırılara. Türkiye’de insanların galeyana gelmesi, böylelikle ülkemizde yaşayan azınlıklara ve turistlere radikaller tarafından ölümcül saldırılar yapılması ve böylelikle ülkemizin vahşi ve durdurulması gereken bir antidemokratik ülke imajı bu saldırıların niçin yapıldığını açıklayabilir. Nerden bu kanıya vardım? Bu kadar İslam ülkesi olmasına rağmen neden hedef Türkiye başkonsolosluğu? Niçin İran değil, Arabistan değil, hele Mısır hiç değil. Çünkü hedef Türkiye. Yunanistan bir taraftan tacizleriyle olası bir çatışmayı körüklerken öte taraftan da kutsallara yönelik saygısızlık girişimleri Türk Büyükelçiliği önünde yapılmaktadır. Bundan ala gösterge olur mu?
Ancak şu ana kadar tüm provokasyon ve kışkırtmalarına rağmen ellerine bir şey geçiremediler ve inşallah ta geçiremeyecekler. Sağduyu hâkim olmalı ve sinir harbinde kim sükûnetini korursa o kazanacak, aksi halde “öfke ile kalkan zarar ile oturacak”. Bundan da kimse fayda görmeyecektir. Kazanan kesinlikle İblis soylu Batı olacaktır.