Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Sosyal medya üzerinde Kozluk ilçemiz, Ünsaldı köyü cami imam hatipi Musab Sezgin hocamıza 3 soru yönelttik. Sorduğumuz soruları ve hocamızın verdiği cevapları yazı köşemize taşıdık. Tabi ki bu sorularımız bayan kardeşlerimizi yakından ilgilendiriyor. Bayan kardeşlerimiz bugünkü gazete sayfasını almalarını tavsiye ediyorum ve yanlarında bulunsunlar….
CEVAPLAR : Cumhure göre (Hanefi, Şafii ve Hanbeli) mezheplerine göre adetli veya lohusa kadın, tıpkı cünüp olan şahıs gibi mushafa dokunmaları caiz değildir. Bunu daha önce delilleri ile detaylı bir şekilde açıklamıştık.
Yine aynı şekilde Kuran’ı okuyamazlar.
Bu konuda Tirmizî’nin rivayet ettiği hadiste: Resulullah (sav) buyurmuşlar: Adetli kadın ve cünüp olan kimse Kur’ an’dan hiç bir şey okuyamaz.
Yine Hz Ali’den: Resulullah’ı Kur’an okumaktan cünüplük hali dışında hiç bir şey alıkoyamazdı. (Ebu Davud, Nesai, ibni Mace)
Hanefi ve Şafii mezhebinde: Dua ve zikir kastıyla dua anlamı içeren ayetlerin okunabileceğini beyan etmişlerdir.
Yine Şafii mezhebinde: Kalben ve zihnen yada mushafa bakarak göz bakışıyla hatta sesini duymayacak şekilde dilini oynatarakta okuyabileceklerini beyan ediyorlar.
Hanefilerde: Öğreticiye adet döneminde kelime kelime yani kelimeleri birbirinden bölmek şartıyla cevaz vermişlerdir.
Hanbelilerde: Kuran’ı okuma kastı olmadan besmele, hamdele ve buna benzer zikirleri okuyabileceklerini beyan ediyorlar.
Maliki mezhebinde ise: Adetli kadın kanamasının devam ettiği sürece hatta bu kadın cenabetliyse de Kur’an okuyabilir.
Fakat kanaması kesilmişse başını yıkamadan Kur’an-ı Kerim’i okuması caiz değildir. Çünkü bu kadın temizlenmiştir. Başını yıkayıp daha sonra okuyabilir. Ancak unutma korkusu varsa o zaman caizdir.
Maliki mezhebinde mutemet görüşte budur.
Zayıf bir görüşe göre ise: Eğer bu Adetli kadın kanaması kesilse ve cenabetli değilse başını yıkamadan da Kur’anı okuyabilir.
Maliki mezhebinde mushafa dokunma meselesi ise: Adetli kadın diğer üç mezhep gibi mushafa dokunması caiz değildir. Fakat öğrenci ve öğretici için eğitim ve öğretimin kesintiye uğramaması için cevaz vermişlerdir.
Hulasa: Eğitim ve öğretimin kesintiye uğramaması için adetli kadın, maliki mezhebini taklit etmesinde herhangi bir sıkıntı yoktur. Dört mezhepte haktır. Fakat her zaman cumhurun görüşü daha ihtiyatlıdır.
Sınav zamanında adet gören kadında yine aynı şekilde maliki mezhebini taklit edip sınavına girebilir. Çünkü maliki mezhebinde zaten eğitim ve öğretim olmaksızın da hayızlı kadın Kur’an okuyabilir.
Sınav esnasında mushafa dokunması ise: Bununda eğitim ve öğretimin bir neticesi ve devamı olduğu aşikardır. Burada maksat ibadet niyetiyle Kur’an okumak değildir. Tabi ki takva gereği hayızlı kadın mümkün derecede Kuran’a ellememesi ve buna özen gösterilmesidir.
Not : Maliki mezhebinde adetli kadın aynı cünüp şahıs gibi mescitte durması caiz değildir. Buna öğrenci ve öğreticide dahildir. Kısacası maliki mezhebinde de aynı Cumhur gibi eğitim ve öğretim amacıyla’ da olsa camiye girmesi caiz değildir. Fakat Hanbeli mezhebinde zayıf bir görüşe göre adetli kimseler camiyi kirletmekten emin ise, abdest alıp daha sonra camiye girip orda durmalarına cevaz verilmiştir. Hayızlı kadın hakkında ki bu zayıf görüş Hanbeli mezhebinde cünüp olan şahıs hakkında ise kuvvetlidir. Abdest alıp daha sonra camide durma meselesinde hanbeliler cünüp ile hayızlı kadın arasında ayırım yapmışlardır. Görüldüğünü gibi Hanbeli mezhebinde ki bu görüş hayızlı kadın hakkında zayıf bir görüştür. Bu durumlarda mümkün derecede cumhurun görüşüyle amel edilmesi daha uygun olup takvada bunu gerektirir.