Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Doksanlı yılların başlarıydı, Bosna’da Avrupa’nın merkezinde bir katliam yaşanıyordu.
Biliyorsunuz pek çoğunuz hatırlıyorsunuz… Gençler belki sadece okumakla haberdar oluyorlar. Bir katliam yaşanıyordu, çocuklara yönelik, kadınlara yönelik, tecavüz olayları, toplu mezarlar, toplu katliamlar, Allah o günleri bir daha göstermesin. Aliye İzzet Begoviç, başta olmak üzere bütün şehitlere ve bütün şehitlerimize de rahmet eylesin. O günlerde tabii Anadolu’nun pek çok şehrinde, hemen bütün şehirlerinde Bosna Hersek’e destek toplantıları yapılıyor, kollarındaki bilezikleri çıkarıp veren hanım efendiler vardı. Biriktikleri birikimlerinin bir kısmını Bosna’daki kardeşleri için gönderen Müslümanlar oluyordu. Elhamdülillah Türkiye’de yaşayan bütün renkleriyle halkımız hamdolsun dünyada bu konuda birinci sırada En iyi halklardan bir tanesiyiz, Rabbim bütün kardeşlerimizden razı olsun. Fedakarlığımızı arttırsın hepimizin…
Bir şehrimizde zannediyorum Kayseri’ydi bir toplantı organize edilmiştir. Grozni’den bir elektrik mühendisi gelmişti. Mühendisin yaptığı konuşması unutamıyorum, “Biz siyasi görüşlerimiz, cemaatlerimiz, tarikatlarımız, farklılıklarımız hep birbirimizle uğraşıyorduk. Birbirimizi beğenmiyorduk, birbirimizin aleyhineydik. Efendim kimi şu ırktan, kimi bu ırktan, kimi bu siyasi görüşten, kimi filan siyasi görüşten, kimi şu şehirden, bu şehirden, kimi şu cemaatten, kimi bu tarikatan, filan böyle birbirimizle uğraşırken sadece benim bulunduğum kasabada yaklaşık üç bin kişi öldürüldü” demişti. (Bunu Burhan İşleyen hocam anlatıyordu. Kendileri Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ondan alıntı yaptım)
“Birbirinize düşmeyin kuvvetiniz gider dağılırsınız” diyor Allah Celle Celalühü. Kıymetli kardeşlerim… Kesinlikle farklı düşüncelerimiz olacak, elbette farklı değerlendirmemiz, farklı bakışlarımız, farklı fikirlerimiz olacak. Seslendirme imkanı bulacağız ve seslendireceğiz de bu çok doğal bir şey kimse bundan rahatsız olmamalı ama öyle bir duvar gibi birbirine kenetlenmiş tuğlalar gibi bu farklılıklarımız, birbirimizle dayanışmamızı, birbirimizi desteklememizi, tek bir vücut gibi oluşumuzu asla engellemeyecek. En büyük şeref iman kardeşliğindedir, İslam kardeşliğindedir. En büyük onur ve şeref Rahmanın kulu olmaktadır. En büyük onur ve şeref Muhammed Mustafa’ya (s.a.v) ümmet olmaktadır. Hiçbir farklılığımız bizi ümmet olma bilincinden uzaklaştırmayacak inşallah…. Allah’ım birliğimizi daim eyle, bizlere güç ve kuvvet ver. Bizleri yek vücut olan kullarından eyle…
Dua da buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olun.