Geçmişinizi bilmek istiyorsanız, bugünkü şartlarınıza bakın. Eğer geleceği görmek istiyorsanız, bu günkü yaptıklarınıza bakın.
Her seçim sürecinde partiler oy alabilmek adına vaatler de bulunuyor. Daha büyük ekonomi daha büyük yatırımlar. İşsizlik sorunları, eğitim sorunları, gelecek kaygıları gibi söylemler, seçmene oy vereceği parti açısından ışık tutar. Seçmen kendine en çok faydalı olacağına inandığı partiye oy verir.
Peki bu böyle mi?
Türkiye’de ve özel de bölgemizde, toplumsal hizmet. Bölgenin kalkınması, bölgesel ekonomik sorunlar, istihdam gibi genel sorunlara çözüm adına konuşan var mı? Tuttuğu futbol takımı iyi oynamayınca yönetimi eleştirir. Taraftarlardan yönetime istifa naraları atılır. Hararetli tartışmalara girilir. Bize kesin iyi bir orta saha lazım diye futbolun gerçeklerini çok iyi anlatılır. İş siyasete gelince bunu yapamıyoruz. Katı, eleştiriden uzak oy vereceği partiyi kusursuz gören bir durum ortaya çıkıyor.
Gururlu bir insan, ancak kendini bilen ve kendini büyük bir titizlikle sorgulayıp, gerekirse küçümseyen, ancak hep yargılayan insandır.
Oy verdiğimiz parti veya adaylara yön veren seçmendir. Seçilmişlerin işi seçildiği bölgeye en iyi hizmeti yapma mücadelesidir. Günümüz şartlarındaki değişmeyen ihtiyaçlar sıralaması ekonomi, eğitim, işsizlik, adalet ve daha iyi bir sosyal hayat gelmektedir. Ekonomiden habersiz işsizliği sorun görmeyen, eğitimde gençlere yol gösteremeyen parti veya siyasetçilere verdiğimiz oylar onları daha sorumsuz daha toplumdan uzaklara taşıdığı gibi, değişen zamana ayak uyduramadıkları için, geçmişe takılıp kalan ve sürekli geçmişi önümüze koyarak bizleri şizofren yapma çabaları kırk yıl öncesi dönemleri bugün yaşanıyormuş gibi gösteren, çağa ayak uyduramayan kısır bir döngüye hapsetmeye çalışan seçilmişler bu durumdayken.
Seçmen ne yapmalı?
Rekabet hizmeti getirir. Oyların dengeli olması partileri, siyasetçileri daha doğru düşünmeye, hizmet odaklı olmaya, sorunları çözen merkez haline getirir. Sorunların çözümü için tüm yolları zorlarlar. Toplumun sosyal ve ekonomik bir çok sorunlarını çözmeye çalışır. Seçmende bunu görür ve değerlendirmesini bu kriterlere göre yapar.
Seçmeni cepte keklik gören, ceketimi assam kazanır diyen partilerin hizmet üretmesi bir yana, seçmenin ve şehrimizin yıllarının kaybolmasına toplumun sosyal ve ekonomik geri kalmasına sebep olur.
“Kurnazın”ın en büyük hatası, herkesin enayi olabileceğini düşünmektir.”