“Ruhsatsız silah cezası caydırıcı değil”

Esenyurt’ta meydana gelen katliamdan basına sızan görüntülerden sonra çok ciddi bir infial oluştuğunu ifade eden HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, ruhsatsız silah taşımanın cezasının caydırıcı olmadığını belirtti.

“Ruhsatsız silah cezası caydırıcı değil”
Yayınlama: 03.08.2023 15:33:14
147
A+
A-

Ramanlı, “Teksas’a dönmüş bir ülke manzarasından maalesef kendimizi kurtaramıyoruz. Kimin ne şekilde silah sahibi olabileceği, hangi şartlarda ruhsat verileceği kanunda yazılıdır. Aynı kanunda ruhsatsız silah taşımanın cezası da yazılı. Toplumda maalesef ruhsatsız silah taşıyan insan sayısında da bir hayli artış var. Bu şunu gösteriyor ruhsatsız silah taşımanın cezası caydırıcı değil. Mesleğim itibariyle biliyorum, ilk yakalanışınızda herhangi bir ceza yatmıyorsunuz. Sabıkanız yoksa erteleniyor, paraya çevriliyor vs.  Bir cezanın caydırıcı olmaması o suç için bazen teşvik edici olabiliyor. Belki bunun caydırıcı hale getirilmesi gerekiyor, ama öte yandan sokak güvenliğinin, asayişin nitelikli bir şekilde sağlanmasının da gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz. Suç örgütleri, suça meyal kişiler ruhsatsız tabanca taşımak suretiyle belli bazı suç fiillerini icra ediyorlardır ama toplumda asayiş olmadığı zaman kısıtlı da olsa bazı insanlar gerçekten güvenliği için silah taşımak zorunda kalabiliyorlar. İhtiyacı olana ruhsat taşıma izni verilmesi gerekiyor, ihtiyacı olmayıp da ruhsatsız silah taşıyanlara da caydırıcı cezalar verilmesi gerekiyor ki bu denge oluşturulsun. Eğer siz bu dengeyi oluşturamazsanız herkes beline bir silah takar. Nasılsa ilk yakalanışımda ceza yok diyecek. Hatta belki ikinci yakalanışında bile çok ciddi bir cezayla karşılaşmayacağı ümidiyle o fiilini yapmaya devam eder” dedi.

“HUZURU BOZAN NE VARSA ÜZERİNE GİDİLMELİ”

Son zamanlarda Batman’da yaşanan cinayetler ve kavgalarla ilgili konuşan milletvekili Ramanlı, “Toplumsal huzuru bozan her ne varsa üzerine gitmemiz gerekiyor. Eğer bunun altında ekonomik, maddi sıkıntılar varsa bunun üzerine gitmek lazım. Ahlaki bir sorun varsa bunun üzerine gitmek lazım. Huzursuzluk mahremiyetsizlik varsa, bunun üzerine gitmek lazım. Tabii her olayın kendine özgü sebepleri elbette ki var. 85 milyonluk bir ülkede, işte artık yarım milyonu aşkın nüfusa sahip bir şehirde ister istemez bazı olumsuz vakalar olacak. Ama bunu en aza indirgemek, en aza indirmek ve onu oluşturan sebepleri ortadan kaldırmak,  hepimizin boynunun borcudur, görevidir. Bize düşen bunun ortamını yok etmek, mümkünse sıfıra indirmek, ama hiç olmasın demek de elbette çok gerçekçi değildir. Şu da bir hakikat, maalesef iyilik olduğu kadar kötülük de bulaşıcıdır. Bir haberi nasıl verdiğiniz de önemlidir. Kötü bir haberi verdiğinizde onun yayılma riski de vardır. Örnek teşkil etme, normal görünme veya normalleşme riski de vardır” diye konuştu.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.