“Onları internet tuzaklarından koruyun”

Ailelerin çocuklarını nasıl dışarıdaki tehlikeye karşı koruyorsa sosyal medyanın tuzaklarına karşı da korumaları gerektiğini ifade eden Yıldızbaş, son zamanlarda çocuklara yapılan kimi tuzakları anlattı. Çocukları hedef alan en yaygın dolandırıcılık türlerinin; Sahte yarışmalar, online sınavlar, online oyunlar, açılır pencere dolandırıcılığı, ücretsiz hizmet taramaları ve cinsel içerikli şantajlar olduğunu belirten Yıldızbaş, çocuklarını bu risklerden korumaya yönelik ailelere önerilerde bulundu.

“ÇOCUKLAR BİLMEYEN SUÇA BULAŞABİLİYOR”

Yıldızbaş, “Sosyal medya alanında karşı taraf farklı bir profil açarak çocukla arkadaşlık ilişkisini ilerleterek daha sonra onun kimlik bilgilerine ulaşabiliyor. Fotoğrafına ulaştığı zaman ise bazı cinsel içeriğe giden farklı şantaj uygulamalarına giderek çocuğu rahatsız edip tacize kadar ilerletebiliyorlar bu durumu. Aynı zamanda IBAN tuzağı günümüzde yaygınlaşmış durumda. Yurt dışında faaliyette bulunan kişiler, belirli bir ücret karşılığında 18 yaş altı çocuklar üzerinden banka bilgilerini kullanabiliyorlar. Bu durumda çocuklar bu şahısların suç ortağı olmuş oluyor” dedi.

“TEDBİRİMİZİ ALMAMIZ LAZIM”

Sosyal medyayı, interneti aktif kullanan çocukların dolandırıcılıklara karşı bilinçlendirilmeleri gerektiğini belirten Yıldızbaş, şöyle devam etti: “Tedbirimizi almamız lazım. Birinci önceliğimiz çocuğa şu bilinci vermemiz lazım; Kolay yoldan para kazanılmaz. Eğer bir yerde kolay para kazanılıyorsa orada mutlaka bir sıkıntı vardır deyip bunun bilincini vermemiz lazım. Çocuğunuza ‘Kesinlikle bilgim olmadan kimlik bilgilerini kimseyle paylaşmayacaksın’ demeliyiz. Çocuk hata yaptığı zaman ailesine danışabilmesi lazım. Açık kapı bırakmanız lazım. Hata yapan çocuğunuzu size geldiğinde ürkütürseniz çocuk bu kez belki ikinci bir hataya meyledecek. Bu onu daha da sıkıntılı bir duruma sokacaktır. Çocuğunuzu ürkütmeden hatanın çözümünü birlikte bulmanız lazım. Aileler çocuklarının sosyal medyalarını takip etmelidir. Akraba, arkadaşları üzerinden de onları sürekli takip etmeliyiz. Aksi halde çocuklar tuzaklara düştüğü zaman gelecekleri mutlaka etkilenecek” diye konuştu.