Hayatımızda olan bazı konulardaki tıkanıklığın giderilmesi için yapılması gerekenlerden bir tanesidir eleştiri.
Eski atasözlerimizden bir tanesinde “Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır” der.
Konuşmak insanlara mahsustur. İnsanlar birbirleriyle anlaşabilmek için, konuşma yolunu seçerler ve tartışırlar. Yeri geldiğinde de birbirlerini eleştirirler.
Eleştiri dozunda olursa sorun yok, ama eleştiri amacının dışında olursa bu durum pek de iç açıcı olmaz. Kıskançlık safhasında olan eleştiriler, toplum için büyük tehlike arz eder. Bu durum insanları yanılgıya yöneltir.
Günümüzde insanlar, eleştiriyi daha çok muhalefet olarak yaparlar. Yani muhalefetteki bazı kişiler, belli konuların ya da olayların doğru olup olmamasına bakmadan, daha çok kendi çıkarları doğrultusunda eleştiri yapma yolunu seçerler. Konunun doğruluğu çok da önemli değildir. Doğru olan, kendisi için uygun olup olmamasıdır. Yani çıkarı ile çelişmemesidir.
Siyasetteki muhalefet, bir konuya karşı çıkmak için, o konunun doğru ya da yanlış olmasından ziyade çıkarı ile çelişiyor mu ona bakar. Kimi insanlar için, konunun doğruluğu önemli değildir. Önemli olan karşısındaki grubun ne söylediği ve ne yapmak istediğidir. Yapılan her adım siyasetteki birer hamledir. Burada eleştirilen konunun doğruluğundan ziyade, siyasetteki yükselme hamlesine bakılır.
Eleştirirler, aslında yanlış bir durumun doğruluğunu ispat edebilmek için yapılır. Günümüzde ise durum pek de öyle değildir. Siyasete giren insanlar birbirlerini çok kötü bir şekilde, hatta ve hatta haksız bir şekilde eleştiri yoluna giderler.
Eleştirinin gayesi doğruları bulmaktır. Yanlışın karşısında doğruyu diretmektir.
Televizyon, sosyal medya ya da görsel basında yanlış olan pek çok eleştiri şekli görüyoruz. İnsanlar birbirlerini eleştirirken, birbirlerini kırıyorlar ve konuştuklarını nereye vardıklarını hesap etmiyorlar. Bu durumda insanların birbirlerine karşı güvenlerinin yok olmasına neden oluyor.
Eleştirinin amacı, eleştirilen konu hakkında, olumlu ve yapıcı bir şekilde daha ileriye gitmektir. Aksi takdirde eleştiri, dozunu aşarsa suç teşkil eder ve kanundaki yasalar çiğnenmiş olur. Ayrıca bir başkasının hakkı da gasp edilmiş olur ve böylece hukuka aykırı davranışlarından dolayı cezayi müeyyide ile karşı karşıya gelmiş olurlar. Dozunu aşan eleştiri ile ifade özgürlüğünü birbirine karıştırmamak gerekir. İnsanlar ifade de özgür diye karşısındakini gereksiz yere eleştirmemesi gerekir. Eleştirilecek konular bellidir. O konuları adabı muaşeret çerçevesinde daha ileriye götürebilmek için topluma ve insanlara faydalı olabilmek için eleştiride bulunmak gerekir. Eleştiri yapan kişinin o konu ile ilgili bilgisinin ve donanımın olması gerekir.
Eleştiri yıkıcı değil yapıcı olursa toplum içerisindeki yerini bulur.