Batman Ahmed-i Hani Lisesi ve Siirt Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu Sıtkı Zengin’in ikinci kitabı ‘Merivân Leylek’ okuyucularla buluştu.
Batmanlı genç yazar Zengin, çocuk sevgisi üzerine kaleme aldığı kitabında küçük yaşlarda doğadaki tüm canlılara nasıl davranılması ile ilgili çarpıcı detaylar sunuyor. Zengin’in yazarlığa ilk adım attığı ‘Alkaram’ isimli kitabı da okuyucuların beğenisini kazanmaya devam ederken, ikinci eseri de raflarda ve tüm platformlarda yer almaya başladı.
Aslen Diyarbakırlı olan ancak hayatının büyük bir kısmını Batman’da geçirdiğini belirten yazar Sıtkı Zengin, “Yaşadığımız atmosferin yalnız biz insanlara ait olmadığını da çocuklarımıza en güzel şekilde dile getirmemiz gerekir. İşte bu kitabımda buna ışık tutan bir anlatım var. ‘Merivan Leylek’ adlı çocuk kitabımı çoğu yazarın olduğu gibi benim de örnek aldığım dünyaca ünlü yazar Samed Behrengi’den esinlenerek bu eserimi kaleme aldım. Behrengi, eserinde hayvan sevgisini çocuklarımıza nasıl aşılamamız gerektiğini ön plana koymuştur” dedi.
Diyarbakır’da ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra liseyi Batman’da, üniversite öğrenimini Siirt’te, yüksek lisansını ise Batman üniversitesinde yaptığını dile getiren yazar Zengin, “Yazarlık hayatına adım atmadan önce ‘İnsanlara nasıl bir fayda sağlayabilirim diye bir arayışa girdim. Bu faydanın en güzelinin yazacağım kitaplarla olacağının kanaatine vardım. Çok güzel bir söz vardır; söz uçar yazı kalır. Her insan gibi bir gün biz de bu hayattan göçüp gideceğiz. Ardımızda insanlığa fayda sağlayacak eserler bırakmalıyız. Benim de bırakacağım en güzel şeyin kitap olacağını düşündüm. Bazılarına göre ise arkada bırakılacak eser, bir okul, bazılarına göre bir cami ya da bir çeşmedir” dedi.
Genç yazarlar ile ilgili fikirlerini aktaran Zengin, “Bütün genç yazar arkadaşlarıma ve içinde yazarlık ruhu olan yazar adaylarına vereceğim mesajım; yazmak sadece kalemimizi güçlendirmez, aynı zamanda ruhumuzu ve psikolojik sağlığımızı da olumlu yönde etkiler. Dolayısıyla bu, bir satır yazı, söz, şiir, hikâye ya da roman olabilir. İnsan ilk önce kendine, sonra da insanlığa yazmalıdır. O açıdan, yazmanın en güzel yolu buradan geçer. Bugün dünya üzerinde yüz binlerce kitap var; hangi kitabı okursanız okuyun, bizlere mutlaka vereceği mesajlar vardır. Bu yüzden ‘bu kitap güzel’ ya da ‘bu kitap kötü’ veyahut ‘bu yazar iyi’ yada’ bu yazar iyi değil’den ziyade, bize verdiği mesaj, aktardığı bilginin niteliği önemlidir. ‘Alkaram’ adlı eserimden sonra en çok ilgimi çeken bir çocuk kitabı yazmak oldu. Çocuklar için nasıl bir kitap yazmam gerektiğini düşünürken, konu olarak hayvan sevgisi üzerine bir kitap yazmak geldi içimden. Bugün dünya üzerinde birçok hayvan türünün nesli yok olmayla karşı karşıyadır. Bu yüzdendir ki, bu konu sadece çocuklar için değil biz yetişkinler için de ele alınıp irdelenmesi gereken özel ve yegane konulardan biridir bu” diye konuştu.