Rahmân ve rahim olan Allah’ın adıyla…
Lanet kelimesi, Arapça’da “la’n” kökünden türemiş olup Allah’ın rahmetinden mahrum bırakılmayı ifade eder. Aynı kökten gelen “mel’ün” kelimesi ise “kovulmuş, lanetlenmiş” anlamına gelmektedir. Bu terim, Allah tarafından kullanıldığında “kovmak ve uzaklaştırmak” insanlar tarafından kullanıldığında ise “sövmek ve beddua etmek” anlamlarını taşır.
Kur’an’ı Kerim’de bazı şahsiyetlere işledikleri günahtan ötürü lanet edilmiştir. Mesela bunlar şunlardır; kâfirler, munafıklar, zalimler, yalancılar, adam öldürenler, Allah’ın ayetlerini gizleyenler, bozgunculuk yapanlar, akrabalık bağını koparanlar gibi… Peygamber Efendimiz (s.a.v) giyim kuşam, davranış veya farklı şekillerde karşı cinse özenip benzemeye çalışan erkek ve kadınlara lanet etmiştir. Rüşvet alıp verenler, vücutlarına dövme yapan ve yaptıranlar. Tarlanın sınır taşlarını değiştirenler, hırsızlık yapanlar, ölünün ardından feryat ve figan edenler, kendisini babasından başkasına nispet edenler, zekat vermeyenler, faiz yiyen ve yedirenler, dünya malına kul ve köle olanlar, sahabeye dil uzatıp sövenler, hile yapan ve insanlara zarar verenler, gerekli emniyet tedbirleri alınmadan insanlar arasında kılıç, silah vb. aletlerle dolaşanlar şahsi menfaatini kamu menfaatine önceleyip stokçuluk/karaborsacılık yapanlar, insanların kullandığı yol veya gölgelikleri de kaza-i hacet yaparak çevreyi kirletenlere de lanet edilmiştir.
Yukarıdaki ayet ve hadislerden de anlaşılacağı üzere lanete konu olan hususlar genellikle toplum düzenini bozan, insanlar arasındaki huzur ve güveni zedeleyen, dini ve ahlaki çöküntüye sebep olan veya bunlara zemin hazırlayan… Allah’a emanet olun.