“Üretmeyi ve hayatlara dokunmayı seviyorum”

Tarihte önemli bir yer edinip, iz bırakan öğretmenlerden Aristotle: “İyi öğretmenler bizi biz yapmada önemli bir rol oynarlar ve başka hiç kimsenin yapamayacağı bir şey yapıyorlar: dünya görüşümüzü değiştirmek ve bizi daha önce olduğumuzdan daha iyi bir yere taşımak”.

“Üretmeyi ve hayatlara dokunmayı seviyorum”
Yayınlama: 18.12.2024 12:15:07
168
A+
A-

  Evet,  öğretmenlerin önemi tarih boyunca bireylere, toplumlara olan dokunuşlarıyla kendini hep göstermiştir. Batman’ın eğitimle ilgili tarihi her ne kadar yakın bir geçmişe sahipse de bu kısa sürede kendisinden söz ettirmiştir ve hiç şüphesiz bunda da en büyük pay öğretmenlerin olmuştur. Elbette tüm öğretmenlerimiz bizler için çok değerli; ama bazen iz bırakanlar ayrı bir öneme sahip oluyorlar, bunlardan birisi de 30 yıldır eğitim hayatı içerisinde olup, disipliniyle bilinen ve binlerce öğrenciye dokunup, hayatlarına olumlu etkide bulunan eğitimci Ramazan Bozkurt…

-Sizi tanıyabilir miyiz, Ramazan Bozkurt kimdir?

1971 yılında Diyarbakır’da dünyaya geldim, aslen Batman Beşiri Otluca (Mergerecal) köyündenim, 7 kardeşiz. 1994 yılında Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Bitirdiğim yıl öğretmen olarak Mardin’e atandım. 2 yıl Mardin’de öğretmen olarak çalıştıktan sonra Bingöl’de 1,5 yıl Asteğmen öğretmen olarak görev yaptım. Askerlikten sonra istifa ederek Final ailesine katıldım. 4 yıl Elazığ’da görev yaptıktan sonra Batman’da Final Dershanesi’ni kurdum. Eğitim yatırımlarımızı sadece Batmanla sınırlı tutmadık. Başta Batman olmak üzere İstanbul, Ankara, Van, Siirt ve birçok ilimizde yaklaşık 15 okul ve kurs açtık. Final Eğitim Kurumları Bölge müdürü, Final dergisi yazarı, ASKON Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Vekilliği, Batman Gazetesi imtiyaz sahipliği ve birçok sosyal yardım projesinde hala aktif olarak görev yapmaktayım. Evli ve 4 çocuk babasıyım.

-Batman Final serüveniniz nasıl başladı anlatır mısınız?

Standart yaşamayı sevmeyen bir insanım, yeni şeyler yapmayı, üretmeyi, koşturmayı ve hayatlara dokunmayı seviyorum. Bulunduğum yerde enerjimin ve birikimimin tamamını kullanamadığımı hissedince dershane açmaya karar verdim. Birçok şehirde kurum açma imkanımız vardı; ama ilk yatırımı kendi şehrime yapmak bana sıcak geldi. Kuruluş yılımız çok zahmetliydi. Elazığ’da görev yapıp Batman’da dershane için inşaatı tamamlayıp kurumu hayata geçirmek inanılmaz zordu; ama o zoru da başardık ve 2001 yılında Final ailesine Batmanımızı dahil ettik.

-Yıllardır Batman’ın önemli eğitimcilerindensiniz, binlerce öğrenciniz oldu. Öğrencileriniz mezun olduktan sonra da onlarla iletişiminiz devam ediyor, bunu neye yorumlayabiliriz?

Final Eğitim Kurumları, Türkiye genelinde yaklaşık yarım asırdır milyonlarca öğrencinin hayatına dokunmuş bir kurumdur. Batman’da da binlerce öğrencimizin yaşamına ve geleceğine yön vermiş bir kurumuz. Sadece Tıp Fakültesine gönderdiğimiz öğrenci sayısı Batman özelinde 1100 civarındadır. Öğretmenlikler, mühendislikler, hukuk, diş, eczacılık ve diğer onlarca bölümü söylemiyorum. İlişkilerimiz öğrencilerimizle can cana bir ilişkidir. Bütün yönetici ve öğretmenlerime hep şunu demişimdir. “Bize emanet edilen çocuklarımızı öğrenci olarak değil önce İNSAN olarak görün” diyorum. Öğrenci olarak görürseniz öğrencilik bittiğinde ilişki de biter. Şuan dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde de yüzlerce öğrencimizle bir dost ve arkadaş olarak ilişkilerimiz devam ediyor ve bundan çok keyif alıyorum.

-Final Eğitim kurumları olarak Batman eğitimine katkınızı değerlendirirsek, bu kentin eğitimine nasıl katkı sundu?

Batman Final Eğitim Kurumları, eğitime bakış açısı, yenilikçi uygulamaları, uyguladığı disiplin anlayışıyla özel öğretim kurumlarına ve diğer paydaşlarımıza ciddi örneklik teşkil ettiğini düşünüyorum. YKS ve LGS sınavlarında 1 sorunun inanılmaz etkisini gördük ve iyi uygulamalarla, kaliteli eğitim yaklaşımlarımızla binlerce öğrencinin yıl kaybetmeden hayata atılmasını sağladık.

-Batman, eğitim anlamında başarı sırasına bakarak değerlendirecek olursak kentimizi nasıl değerlendirirsiniz?

Batman 1990’da il statüsüne kavuşmuştur, dolayısıyla Batman eğitimini 1990 ve sonrası olarak ele almak gerekir. Çok genç bir şehiriz ve çok hızlı bir nüfus artışı yaşayan nadir şehirlerden biriyiz. Bir şehir nüfus artışına paralel olarak eğitim yatırımlarını zamanında ve bilinçle yapmalıdır; bu yatırım öğrenciler için olduğu kadar aileleri de kapsamalıdır. Batman hızla büyürken ailelerin eğitim düzeyi aynı hızla maalesef gelişmedi, geliştirelemedi. Çocukların başarısı her ne kadar okuldan bekleniyor olsa da eğitimli ve bilinçli ailelerin başarıdaki rolü okulun üstlendiği rolden az değildir. Eğitimde bilinçsiz ve duyarsız aile demek genellikle başarısız yada daha az başarılı çocuk demektir. Batman’da son 15 yıldır İl Milli Eğitim ve Valiliğin daha iyi bir Batman için ciddi ve samimi bir çaba gösterdiğini düşünüyorum. Ancak Batman özelindeki bu çaba yeterli midir? Hayır. Çünkü eğitimle ilgili yapılan çalışmaların, alınan kararların ulusal ölçekte doğru ve yeterli düzeyde olması gerekiyor. Batman, maalesef başarı anlamında hakkettiği yerde değil, bunun onlarca sebebini sayabilirim; ama sanırım buna derginizin bize ayrılan alanı yeterli olmaz.

-Milli Eğitim Bakanı olmuş olsaydınız ülke çapında eğitimde hangi alanda reform yapıp değişim yapmak isterdiniz?

Söyleyeceklerim muhtemelen bazı insanların hoşuna gitmeyecek ve eleştirecekler; ama ben yine de içimden geçenleri söyleyeyim. Son 30 yıldır Milli Eğitim Bakanlarını tanıyorum ve uygulamalarına şahit oldum. Bana göre milli eğitim ile ilgili bilgi birikimi, entelektüel donanımı ve uygulamaları, sahaya hakimiyeti ile ilgili en iyi Milli Eğitim bakanlarından birine sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bu ülkede bir bakan hangi iyi veya kötü kararı alırsa alsın particilik ve ideolojik körlük nedeniyle toplumun % 50’sinin eleştirisine maruz kalıyor. Toplumsal mutabakata, parti ve ideolojiden önce vicdani bir sağduyuya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Bakan olsaydınız diye sordunuz? Böyle bir ortamda bakan olmak istemezdim.

 

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Birlikte çalıştığım tüm arkadaşlarıma şunu söylüyorum.  Şartlar ne olursa olsun yaptığınız işi o kadar mükemmel yapın ki yaşamınızda “HAYAT HİKAYE”niz olsun ve son nefesinizi verdiğinizde o muhteşem hikayeniz yüzünüzde bir tebessüm oluştursun. Teşekkür ederim.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.