Gerçek müflis kimdir?

Hz. Peygamber (s.a.s), “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashabı,”Bize göre müflis, parası ve malı olmayan kimsedir” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s) “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekatla gelir. Aynı zamanda şuna sövmüş, buna iftira etmiş, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş ve şunu dövmüş bir halde gelir. Bunun üzerine iyiliklerinin sevabı şuna buna üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse hak sahiplerinin günahları kendisine yüklenir. Sonra da cehenneme atılır” buyurdu. (Müslim, Birr, 59.) Bu hadisi şeriften güzel bir ders almalıyız… Hadis dikkatlerimizi kul hakkına çeviriyor. Dünyadayken yaptığımız zulümler hesap vaktinde tek tek karşımıza çıkacak. İşte o, tanıdığın, tanımadığın kişiler bugün haklarını almaya geldiler. Şaşkınlıkla alacaklılara bakar ve itiraz eder. Ben size hiçbir zulüm yapmadım der ama itiraza anında şahitlerle ve delilerle cevap verilir. İbadet ve güzel işlerden elde edilen sevaplar alacaklılara ödene ödene tükenir. Kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden görevli melekler onu cehenneme doğru sürüklemeye başlamıştır.

Sakın kul hakkına ve kamu hakkına tenezzül etmeyelim… İnanın bu vebalin altından kalkmayız. Bunun acısı bu dünyada veya öbür dünyada gözümüzden çıkar. Rabbim cümlemizi muhafaza eylesin. Elinle dilinle insanlara zarar vermek, insanlarla alay etmek, gıybet, dedikodu, zulüm yapmak, komşularını rahatsız etmek, kamu malını haksız yere zimmetine geçirmek vs. vs.

Örnekleri çoktur sadece bir kaçını dile getirdik. Bunların hepsi kul hakkına girmektedir. İbadetlerimizde devamlılık ne kadar önemliyse kul hakkı yememek, her türlü haksız tutum ve davranıştan uzak durmak da o kadar önemlidir. Aksi takdirde bedbaht bir müflis olmamız kaçınılmazdır ve cennetten mahrum kalırız.

Dua da buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olun.