“Cennet istiyor musun…?”

Peygamber efendimizin verdiği bir müjde var bizlere… Buyuruyor ki, “3 şeyi yaparsanız cennetinin ortasına bir ev, bir köşk bina etmiş olursunuz, bir ağaç dikmiş gibi olursunuz yada büyük mükafatlara nail olursunuz” gibi müjdelerle ifadelerle… ama üç husus tekrar ediliyor, vaad ediliyor. Diyor ki efendimiz aleyhi salat’ü ve selam “gelmeyene gitmen, vermeyene vermen, sana haksızlık edeni intikam alma imkanına kavuştuğun zaman affetmem…” Bu hadis ideal bir müminin tarifini yapmış olmakta, ideal bir mümin böyle olmalıdır. Efendimiz (s.a v) yaklaşık 8 sene ayrı kaldığı, 13 sene boyunca nübüvvet süresince her türlü baskıya, hakarette, işkenceye maruz kaldıktan sonra hicret etmek durumda kaldığı Medine’den Mekke’yi fetih edip kendisine düşmanlık yapanlarla karşılaşınca yaptığı bir konuşma var. Biliyorsunuz, hatırlıyorsunuz belki… Size ne yapacağım! Zannediyorsunuz diyor… Onlar hep iyi şeyler söylüyorlar. Efendimiz aleyhi salat’ü ve selam, “Size Yüsuf Aleyhi selamın, kendisini kuyuya atıp ölüme terk eden kardeşleriyle karşılaşınca, Mısır’da aziz olduktan sonra söylediği gibi söylüyorum” diyor ve onlara herhangi bir cezanın verilmeyeceğini, affedeceğini… İşte Ebü Süfyanın evine sığınan affedilecek, Beytullaha sığınanlar affedilecek. Mekke fethinde bunları söylüyor efendimiz aleyhi salat’ü ve selam. Kendisine yapılan bütün kötülükleri görmezden geldiğini ifade ediyor. Kötülüğe kötülükle karşılık vermiyor. Her zaman kötülüğe karşılık iyilikle muamele ediyor. Kur’an-ni Kerim’de mütaki müminlerin vasıfları olarak geçer. Öfkeleri yutmak ve insanları affetmek… Bizim Rabbimiz katında yüksek derecelere nail olmamıza sebep olacak güzelliklerdendir affetmek, bağışlayıcı olmak.

Kıymetli kardeşlerim… Rabbim cümlemizi böyle kullardan eylesin. Dua da buluşmak dileğiyle, Allah’a emanet olun. Hakka namzet ol…