İki bölümden oluşan, “Kalkınma ve Üretim” konulu yazımın ilk bölümüyle sizlerle birlikteyim. Kalkınma bir ülke için olmazsa olmazlardandır. Kalkınma için gerekli olan en önemli unsurlardan birisi de üretimdir.
Üretim topraktan, hayvanlardan, bitkilerden ve benzerlerinden, ürün sağlama, mal ve hizmet olarak yeni şeyler oluşturmaktır. İnsan ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürünleri ortaya koymaktır. Bu ihtiyaçları oluştururken, ham maddeyi kendi ülkemizden elde etmek ve var olan hammaddeleri, insanların yaşamlarındaki ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekle dönüştürmek gerekir. Bu durum üretimin ilk adımlarından biridir.
Ülkemiz sınırları içerisinde yaşayan toplumumuzun, rahat ve refah bir şekilde yaşayabilmesi için gerekli olan üretim koşullarını, sistematik bir çerçeve içerisinde sağlayabilmek, üretime katkıda bulunan kişilere yardımcı olmak demektir.
Üretimin yapılması için toprak, emek, sermaye ve müteşebbise ihtiyaç duyulmaktadır. Bu dört unsur, insanların ihtiyaçlarının tespit edilmesiyle kullanılır ve üretime geçilir.
Üretimin yapılabilmesi için öncelikle toprak gereklidir. Toprağı işleyebilmek için de emek gereklidir. Emeğin yanında sermaye de oldu mu, geriye bu işi yürütebilmek için de müteşebbis gerekir. Böylece üretim faktörleri tamamlanmış olur. Yani gerekli olan dört unsur bir araya getirilir ve böylece üretimin sağlanabilmesi için gerekli olan zemin sağlanmış olur.
Üretim yapılan ülkelerde, ekonomi daha güçlü, refah yaşam seviyesi daha yüksektir. Çünkü bir ülkenin, kendi ihtiyaçlarını kendisinin elde etmesi demek, başka bir ülkeye bağımlı olmadan yaşaması demektir. Böylece, bütün ihtiyaçlarını kendi ülkesinde üreten bir toplum, dünya ülkeleri arasında özgürlüğü yakalamış demektir.
Kalkınma, ekonomik gelişme anlamına gelir. Üretim yapamayan bir ülke kalkınamaz. İçtiğimiz içecekler, yediğimiz gıdalar, ektiğimiz tohumlar, kullandığımız makyaj malzemeleri, kullandığımız sabunlar, deterjanlar ve benzeri pek çok ama pek çok ürünü ne yazık ki dışarıdan ithal ediyoruz. Ülkemizde üretilmeyen pek çok ürün, Türkiye için büyük kayıptır. Paramızın bu yolla dış ülkelere akması, ülkemizin ekonomisini zayıflatmakta ve dışa bağımlı hale getirmektedir. Ucuza alacağımız malı pahalıya almamıza neden olmaktadır.
Üretim yapan bir ülke diğer ülkelere göre çok çabuk kalkınır. Kendi ihtiyaçlarını kendisi karşıladığı için, bu yolla daha çok insan istihdam edilerek işsizlik önlenmiş olur. Böylece insanlar daha da huzurlu ve yaptıkları işle daha da güvende olurlar.
Kalkınma ve üretim konulu yazımın ikinci bölümüyle sizlerle birlikte olacağım.