Aslen Siirtli ama Batman’da doğup büyüyen TPAO emeklisi müzisyen ve ses sanatçısı Mesut Mert, müziğe henüz 7 yaşındayken bağlama ile tanışarak başladığını belirtti.
Özellikle ORG ile harika melodiler dinleten Mert, babasının 1961’de TPAO’nun site yerleşkesinin duvarlarını örmesinden kısa süre sonra işe alındığını ve akabinde ailesinin Batman’a yerleştiğini belirtti. 62 Yaşındaki müzisyen ve ses sanatçısı Mert, müziğin 50 bin tane doktora, 50 bin tane psikologa bedel bir ilaç olduğunu kaydetti. Usta müzisyen Mert , “Yani müzik, ruhumuza ilaç olan bir sanat değeridir” dedi.
Yılların müzisyeni Mert, “Babam TPAO’nun amele olarak duvarlarını örüyordu. Sonra da işe alındı. Müziğe / yaşında bağlama ile başladım. Zaten Batman’da büyüdüm. Şuan org ile devam ediyoruz. Org’un yanı sıra ud, bağlama, keman vs. birçok enstrümanı çalıyoruz. Yani ufak tefek kendi çapımızda çalmaya çalışıyoruz. Düğünlerde, programlarda çıkıyoruz” dedi.
Birçok ünlü sanatçıyla çalışma şansının bulduğunu kaydeden Mert, “Mesela Adnan Şenses, Mine Koşan’la çalıştım. Cengiz İmren ve Gültekin Gönülaçar öğrencimizdir. En son yetişenlerden Baran, yine öğrencimizdir. Ayrıca bir de Dinar Çelik var, o da öğrencimizdir. 9 Tane kaseti olan sanatçı Oya Danış öğrencimizdir. Oya Danış aslen Siirtli ve şuanda İstanbul’da ikamet ediyor” dedi.
Batmanlı sanatçılarla ilgili görüş belirten Mert, “Tabii ki müziği ve sesi güçlü birçok mahalli sanatçımız var. Mahalli sanatçılardan müzik eğitimini tamamlayan, nota bilen, sofej (notaları değerlerine, ses ve ritimlerine göre uygulama, seslendirme çalışması) bilenlere saygı duyarım. Ama bilmeyenlere bir şey diyemem, düğüncü derim, başka bir şey diyemem. Ama solfej bilmeli. Ondan sonra, bağlama üzerinde olsun, org veya keman üzerinde olsun, sesleri tanımalı. Tanımadan müzik olmaz. Şarkı da söylüyorsa, sesinin gönüllere hitap etmesi gerekir. Gönüllere hitap etmedikten sonra boştur” dedi.