Rahmân ve rahim olan Allah’ın adıyla…
“Taş taşı da, söz taşıma” derler. Nemime günahtır. Nemîme, insanlar arasında söz taşımak, kovuculuk yapmak demektir. Çoğunlukla bir kimse hakkında hoş olmayan bir şeyi nakletmeye denir. Kötü huylardandır. Dünyada, insanların arasının açılmasına ve fitne çıkmasına, ahirette azaba sebep olur.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ laf taşıyanın kabrinde bir ateş musallat eder. O ateş onu kıyamete kadar yakar.) [Şir’a]
Resulullah efendimiz, iki kabre uğradı. (İkisi de azaptadır. Biri elbisesini idrardan korumazdı, diğeri ise laf taşırdı, kovucu idi) buyurdu. [Şir’a]
Ka’bül Ahbar Radıyallahü anh şöyle anlatır: İsrailoğullarında kıtlık olmuştu. Musa Aleyhisselam onlarla beraber birkaç defa yağmur duasına çıktıysa da kabul olunmadı, yağmur yağmadı. Allahü teala kendisine şöyle vahyetti: “Aranızda söz nemimeye devam eden birisi var. O aranızda olduğu sürece duanızı kabul etmem” buyurdu. Bu haberden sonra hepsi tövbe ettiler. Tövbeleri kabul oldu ve yağmur yağdı. [Şir’a]
Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki: “Başkasının sözünü sana getiren, senin sözünü de başkasına götürür.” Bu bir gerçektir aklımıza küpe olsun.
“Kabir azabının üçte biri nemimedendir” [Şir’a]
Söz taşıyana karşı şu altı şeyi yapmak gerekir:
1- Önce inanmamalı; çünkü söz getiren fâsıktır. Fâsıka inanılmaz. Sözüyle hareket edilmez.
2- Onu susturmalı; çünkü haram işliyor. Harama mâni olmak lazımdır.
3- Allah için onu sevmemeli; çünkü o günahkardır. Onu sevmemek vaciptir.
4- Kötülediği kimseyi kötü bilmemeli; çünkü suizanda bulunmak haramdır.
5- Haber verdiği şeyi araştırmamalı. Çünkü tecessüs, araştırmak caiz değildir.
6- Onun gibi nemmamlık yapmamalı, yani bize getirilen sözü başkasına söylememeli.
Rabbim cümlemizi korusun.