KAHVE DÜNYASI – 1

3 Bölümlük ‘KAHVE DÜNYASI’ adlı yazımla sizlerle birlikte olacağım.
Toplumumuzda kahve içmeyenimiz yok gibi. Kültürümüze yerleşen kahve, günümüz itibariyle tüm dünyaya yayılmış ve sevilen bir içecek haline gelmiştir. Özellikle kız istemelerde ya da misafirliklerde tercih edilen kahve, kültürümüzün de ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Etiyopya, eski adıyla Habeşistan dağlarında halen doğal, aşılanmamış, yabani halleriyle yetişen kahve ağaçları bulunmaktadır. Burası aynı zamanda da kahvenin anavatanı olarak kabul edilmektedir.
Kahvenin tarihçesine baktığımızda birbirinden farklı toplumlarda farklı şekillerde yer almıştır. Kahvenin anavatanı olan Etiyopya topraklarında, kahve ile ilgili bir efsane dilden dile anlatılarak günümüze gelmiştir.
Anlatılan efsanede, keçi çobanı Kaldi’nin kahveyi keşfetmesi anlatılmaktadır. 

Kahvenin tarihi 575 ile 850 yılları arasında Etiyopya’dan başlamıştır.

Kaldi Efsanesine göre rivayet şu şekilde geçer; Dağlarda otlayan keçiler bir ağacın meyvesini yerler. Keçiler bunun sonucunda neşeli ve yerinde duramaz hale gelir. Aynı zamanda da  geceleri de uyumadığı gözlemlenir. Kaldi bu durumu merak eder ve ağacın meyvelerinden toplamaya başlar. Topladığı meyveleri Sufi dervişe götürür. Bu durumu ona anlatır. Sufi, dervişe bu durum, başta pek inandırıcı gelmez ve çekirdekleri ateşe atar. Çekirdeklerin ateşte kavrulduğunu ve ortalığa kahve aroması yayıldığını fark eder. Bu durum Kaldi’ye ve dervişe ilham verir. Daha sonra kavrulmuş çekirdekler öğütülür ve özlerini bırakmaları için suda kaynatılır. Böylece kahve ortaya çıkar.

Tekkedeki diğer dervişler de bu yeni içeceği ayinlerde zinde tuttuğu için severler. Böylece kahvenin ünü Yemen ve Arabistan’a da yayılır ve daha sonra İstanbul’a gelir.

Günümüze baktığımızda ise dünyada kahve ticareti oldukça yaygındır ve bu ticareti ilk yapan ve ilk kez kahveyi yetiştiren Araplar’dır. 

Daha sonra kahvenin dünya turu başlar.

Avrupa, Yakın Doğu derken  dünyanın pek çok yerine seyahat eden gezginler, gittikleri yerlerde koyu siyah renkli içecekten bahsederler. Böylece bu gezginlerin, gittikleri yerlerdeki yapmış oldukları kahve sohbetleri sayesinde, bu muhteşem ve aroma tadındaki kahvenin, dünyanın her yerine  yayılmasında öncülük etmişlerdir. Böylece kahve Yeni Dünya’ya 1600’lü yılların ortalarında gelmiş olur. Buralarda İngilizler tarafından NewYork adı verilir.

Yazımın ikinci bölümünde buluşmak dileğiyle hoşça kalın.